25 Aralık 2024 Çarşamba
DOLAR 35.43 ₺
EURO 36.83 ₺
STERLIN 44.19 ₺
G.ALTIN 2,963.24 ₺
BTC 93,770.83 $
ETH 3,368.05 $
BİST 9,672.75

Van STÖ'lerden Serhat Temizer için ortak açıklama: Yaşam hakkı ihlal edilmiştir

Yerel 104
Yayınlama: 25 Ekim 2024 Cuma 16:25 Kaynak: Haber Merkezi Editör: Oktay Candemir

Van’da bir araya gelen Sivil toplum Örgütü(STÖ) temsilcileri, Van F Tipi Cezaevinde yaşamını yitiren Serhat Temizer için açıklama yaptı.

Van STÖ'lerden Serhat Temizer için ortak açıklama: Yaşam hakkı ihlal edilmiştir

 Yapılan açıklamada, Temizer’in sara hastası olmasına rağmen serbest gerekli önlemlerin alınmadığı kaydedilerek, “Yaşanan bir yaşam hakkı ihlalidir” açıkmlaması yapıldı. Açıklamada ayrıca Temizer’in raporlara göre sara nöbeti geçirmesi sonucu yaşamanı yitirdiği açıklandı.

18 Ekim Günü Van F Tipi Cezaevinde yaşamını yitiren Serhat Temizer için Van Barosu’nda basın açıklaması düzenlendi. Düzenlenen basın açıklamasına, Van Barosu, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Derneği (TUHAY-DER), İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (THİV) Temsilciliği, Van-Hakkari Tabip Odası ve Emekli-Sen Derneği imzacı olarak katıldı. Temizer’e ilişkin yapılan ortak basın açıklamasını THİV temsilcisi Dr. Hüseyin Yaviç okudu.

 

Yaviç yaptığı ortak açıklamada, hakkında tahliye kararı verildiği 18 Ekim günü yaşamını yitiren tutsak Serhat Temizer’in yargılamasının başladığı ilk günden bu yana Temizer’in hastalıklarını dile getirmesine rağmen tahliye edilmediğine dikkat çekti. Yaviç, Temizer’in üçüncü duruşmasında hastalığının tespiti için Van Eğitim ve Araştırma hastanesine sevkinin gerçekleştiğini, mahkemenin 3. Duruşmada ara karar gereğince istediği ve mahkemeye ulaşan raporun dosyaya girdiğini hatırlatarak, “5 Haziran 2018 tarihli raporda Temizer’in Epilepsi hastası olduğu ve nöbet geçirdiği tespit edilmiştir. 7 Aralık 2019 tarihli 12’nci Celse de Temizer’in tekrar hasta olduğunu ve psikolojisinin bozulduğunu belirterek tahliye talebinde bulunmuştur. Duruşma sonunda Serhat’ın tahliyesine karar verilmiştir” şeklinde konuştu.

‘Adliyede nöbet geçirmiş’

Yaviç, 5 Mart 2021 tarihli karar duruşmasına değinen Yaviç, “Mahkeme, Temizer hakkında 14 yıl 32 ay hapis cezasına hükmetmiş ve hükümle beraber tutuklanmasına yönelik yakalama kararı çıkarılmıştır. Yakalama kararı aynı gün infaz edilmiştir. Duruşma gününde salondan çıkarılan Temizer adliyede nöbet geçirmiş ve adliyeye çağırılan ambulansa konulmuştur. Bu esnada polisler tarafından yakalaması olduğu gerekçe gösterilerek gözaltına alınmış ve tutuklanmıştır” bilgisini paylaştı.

‘Geçirdiği sara nöbetinden dolayı hayatını kaybettiği belirtildi’

Yaviç şu şekilde konuştu:

Temizer’in son mahkemesinde avukatı hastalığından kaynaklı tekrar cezaevine gönderilmesinin uygun olmadığını belirtti. Temizer Dumlu 2 Nolu Cezaevi’nden Hakkari’ye getirildi. Temizer, tekrardan elleri kelepçeli bir şekilde getirildiği cezaevine götürülmek üzere yola çıkarılmıştır. Aynı gün Van ili F Tipi Kapalı Cezaevine ‘misafir’ olarak teslim edilmiştir. Temizer, tek kişilik hücreye konulmuş, 19 Ekim günü sabah saatlerinde sayım için hücreye giden cezaevi personelleri tarafından Temizer’in cansız bedeni ile karşılaşılmıştır. Aynı gün hastaneye kaldırılan Temizer’in geçirmiş olduğu Sara hastalığı nöbetinden kaynaklı olarak hayatını kaybettiği tespit edilmiştir.”

‘Sürecin takipçisi olacağız’

Cezaevi İdaresi’nin üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmediğini bu nedenle Temizer’in ölüme neden olduklarını dile getiren Yaviç, dosyadaki ATK raporlarına rağmen cezaevinin Temizer’i hücreye koymasının ihlal ve hukuksuz olduğunu söyledi. Hakkari’de cezaevi olmasına rağmen, Temizer’in ring aracında zorlayıcı şartlarla Van’a getirilmesinin yaşam hakkının ihlaline sebebiyet verdiğinin altını çizen Yaviç, sözlerini şu şekilde tamamladı:

“Devlet temel hak ve özgürlükleri ihlal etmemek ve bu hak ve özgürlükleri korumak için gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür. Mahpusların başta yaşam hakkı olmak üzere tedavi ve sağlık hakları önündeki engelleri kaldırarak mahpusların tedavi ve sağlık haklarına erişimini sağlamakla yükümlüdür. Hasta mahpusların değerlendirilmeleri her koşulda klinik yaklaşım ile değerlendirilmeli, yapılacak olan fiziksel ve ruhsal değerlendirmelere ek olarak cezaevi koşullarının da bu sağlık sorunları üzerindeki olası etkilerinin göz önünde bulundurulması ve sonuç olarak alıkonulmasının uygun olmadığına dair tıbbi raporları olan mahpusların ivedilikle salıverilmesi gerekmektedir. Devleti yükümlülüklerine uygun davranmaya ve hasta mahpusların yaşam ve sağlık haklarına yönelik müdahalelerine son vermeye ve söz konusu bu olayın detaylı bir şekilde soruşturmasının yürütülerek ilgili kişiler hakkında cezai işlemlerin yürütülmesini talep etmekle beraber bu sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz.”

Kaynak: Serhat News

İlk Yorumu Sen Yaz
code