9 Ocak 2025 Perşembe
DOLAR 35.33 ₺
EURO 36.51 ₺
STERLIN 43.61 ₺
G.ALTIN 3,034.09 ₺
BTC 94,987.37 $
ETH 3,340.45 $
BİST 10,000.72

Üsteğmen'in serbest bırakılma gerekçesi: Envanterde öyle bir silah yok

Yerel 204
Yayınlama: 9 Ocak 2025 Perşembe 11:15 Güncelleme: 9 Ocak 2025 Perşembe 12:46 Kaynak: Haber Merkezi Editör: Oktay Candemir

Üsteğmen'in serbest bırakılma gerekçesi: Envanterde öyle bir silah yok

OKTAY CANDEMİR 

Seyithan Durdu,Dönerdere köyün civarlarında, yanında iki arkadaşıyla beraber Atıyla Güzeldere köyünde bulunan evine doğru ilerlerken, kanlı bir sona doğru gittiğini bilmiyordu. Seyithan Durdu’nun 35 yıllık hayatı, soğuk ve karanlık bir gecede sona erdi. Bir kasaba, bir köy, bir ülke… O kadar uzak ama o kadar yakındı her şey. Bir insan, birkaç asker ve bir mermi… Ardında kalan sadece suskunluk. 

Tam da 28 Aralık'ta yani Roboski katliamının yıldönümünde ve 1943 yılında 33 köylünün kurşuna dizildiği Sefo Deresine yakın bir noktada öldürüldü Seyithan Durdu.  Roboski'de olduğu gibi, Sefo Deresinde olduğu gibi 'Kaçakçılık' iddiaıyla vurularak öldürüldü Seyithan... KürT, öldürüldüğünde ya 'kaçakçıdır', ya 'terörist'... Bu yüzden herhangi bir izaha gerek duymaz devlet. 

Özalp-İran sınırında son 14 yılda 125 yurttaş, kaçakçı oldukları gerekçesiyle ya Türkiye ya da İran askerleri tarafından vurularak öldürüldü. Hepsi kaçakçılık, sınır ihlali gibi suçlamalarla öldürüldü ve bugüne kadar tek bir sorumlu ceza dahi almadı.

Mallesef sınırda bitmek bilmeyen ölümlere geçtiğimizde günlerde bir yenisi eklendi. 35 yaşındaki Seyithan Durdu, atına binip evine doğru giderken, bir anda, tahmin edemeyeceği bir şiddetin kurbanı oldu. Askerler tarafından vuruldu. Sadece vurulmakla kalmadı; yaralı halde, gözlerinin içine bakarak terk edildi. 

Askerler ilk ifadelerinde  o gün, tam o saatlerde Dönerdere köyüne hiç gitmediklerini söyledi. Askerler serbest bırakıldı ama görgü tanıklarının beyanları başka birşey söylüyordu. Tanık ifadeleri  soruşturmanın seyrini değiştirince  askerler yeniden gözaltına alındı ve evet, o gece orada olduklarını, Durdu'yu takip ettiklerini, araçlarının çamura saplandığını, Durdu'nun gözden kaybolduğunu anlattılar. Ama bunlar, bir insanın ölümünü meşrulaştırmak için yeterli değildi. 

Daha sonra askeri birliklerine geri döndüklerini söylediler.30 kilometre uzaktaki Turgalı Hudut Karakolu’na nasıl döndüler? Oysa Dorutay Jandarma Komutanlığı sadece 5 kilometre mesafedeydi.
İki asker serbest bırakılırken, bir üsteğmen tutuklandı. Dosyada kısıtlılık kararı vardı ve avukatlar bile dosyanın içeriğine henüz ulaşmamışken, önemli bir gelişme yaşandı ve tutuklu üsteğmen, 4 günlük tutukluluk süresinin ardından serbest bırakıldı.

Serbest bırakılması gerekçesi oldukça garip: Olay yerinde bir kovan bulunduğu ancak söz konusu kovanın askerlerde bulunan üç silahtan çıkmadığı iddia ediliyor. Envanterde öyle bir silah yokmuş. Söz konusu kovanda şöyle bulunuyor. Olayın yaşandığı ilk iki gün dedektörle bulunamayan kovan nedense 3. gün nasıl oluyorsa hemen  bulunuyor.

İddiaya  göre söz konusu kovan askerlerin silahından çıkmamıştı. Bu raporu da jandarma hazırladı. Jandarma raporuda üçüncü gün bir kovanın bulunduğunu ancak kovanın askerlerde bulunan silahtan çıkmadığını belirtince Üsteğmen Y.A serbest bırakıldı. Ama rapora göre kovanın çıktığı silah askerlerde ve envanterde yoktu.

Herşey açık beyan ortada değil mi: Jandarma askerlerini olaydan sıyırmak için düzmece bir rapor hazırlamış. Takip var, ateş var, ölüm var, üç tane asker var, askeri aracın lastik izleri var ama boş kovan askerlerin silahından çıkmamış deniliyor.

Ve bir başka gariplik, otopsi odasında yaşandı.  Durdu’nun yakınlarının verdiği bilgiye göre, otopsi için beklerken üç tane asker  otopsi odasına girdi. Odaya giren üç askerin tek bir amacı vardı: Kendi hikayelerini doğrulamak. Ama hiçbir şey doğrulanmadı. Mermi kovanı vardı, ama bir silah yoktu. Durdu’yu vuran, hangi silahtı? Hangi el?

Ve şimdi, Seyithan Durdu’nun ailesi soruyor: Seyithan Durdu’yu hangi silahtan çıkan kurşunla vurdu? Neden otopsi odasına askerler girdi? İlk iki gün dedektörle bulunmayan mermi kovanı 3. gün nasıl bulundu.  Soruşturmayı yürüten Jandarma gerçekten tarafsız olabilir mi?

Durdu cinayeti, bu  ülkenin kalbinin, adaletin ne kadar derin bir uçuruma sürüklendiğini gösteren bir örnek. Bir insan öldü, ama geriye daha büyük bir karanlık kaldı. O karanlık, sadece bir geceyi değil, bir ülkenin üzerine çöken bir sessizliği işaret ediyor. Gerçekler kayboldu. Adalet kayboldu. Seyithan Durdu’nun ölü bedeninin hala kulaklarında yankılanan sorularıyla birlikte, her şey karanlıkta kaldı.

Skandallar bununla da bitmiyor. Durdu'yu öldüren askerler serbest ama o gün Durdu'nun yanında olan ve cinayetin aydınlatılmasını sağlayan görgü tanıkları ise hala tutuklu!

İlk Yorumu Sen Yaz
code