Araç kiralama ihalelerine dikkati çeken Sayıştay, “Büyükşehir Belediyesi tarafından yıl içerisinde açık ihale usulü ile gerçekleştirilmesi gereken araç kiralama işinin doğrudan temin usulüyle parçalara bölünerek gerçekleştirildiği görülmüştür.” tespitinde bulundu.
Sayıştay Murat Zorluoğlu döneminde doğrudan temin yöntemiyle alınan bazı malların teknik şartnamelerine uygun olmadığını da belirledi. Doğrudan temin yöntemiyle alınan kömürün kül oranının, uçuculuğunun, termosların hacminin, kıyafetlerin içeriklerinin teknik şartnamelerde istenen özelliklerde olmamasına rağmen kabul edildiği tespit edildi.
Sayıştay, taşınmazların kiralanması ve satılmasında ihale şartnamelerine rekabeti engelleyici hükümler konulduğunu da belirledi. Söz konusu bulgusuna ilişkin Sayıştay, “Önceden de Baro Binası olarak kullanılan binanın kiralama ihalesinde isteklilerinin sadece kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarından olabileceği, yine Kadınlar Halinde yer alan dükkanların satış ihalesinde sadece bölgede yer alan esnafın istekli olabileceği şartlarının getirilmesi suretiyle çok küçük bir kitlenin ihalelere teklif verebilmesine sebebiyet verildiği, rekabetin engellendiği ve dolayısıyla idarenin ilgili ihalelerde daha yüksek teklifler alabilmesinin önüne geçildiği tespit edilmiştir.” ifadelerine yer verdi.
Sayıştay, Maraş Caddesi Sokak Sağlıklaştırma işinde, caddenin kalabalık olması gerekçesiyle süre uzatımı verildiğini tespit etti. Süre uzatımı verilmesinin herhangi bir dayanağı bulunmadığını belirleyen Sayıştay, “Kamu idaresi cevabında; kentte beklenmedik turizm hareketliliğinin olduğu, Trabzon halkının çalışma alanındaki meraklılık hallerinin ve kent yaşamının gece 23:00’lere dayanması dolayısıyla oluşan yaya yoğunluğunun öngörülmediğini ifade etmiştir. Tamamen sübjektif nitelikte olan bu iddiaların ispatı için de herhangi bir bilgi, belge sunulmamıştır. Kaldı ki; Trabzon şehrinin ana caddesinde bu tip durumların öngörülememesi her türlü izahtan varestedir. Mevzuatta yer alan şartlar oluşmadan süre uzatımı verilmemesi gerekmektedir.” eleştirisinde bulundu.
Arsin dolgu alanında mevzuata aykırı uygulamaların bulunduğunu tespit eden Sayıştay, bulgusunun detayında çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
Arsin dolgu sahası hakkında Sayıştay, “Kiralanan dolgu alanının niteliğinin belli olmadığı, kiracının sözleşmede belirtilen sürede inşaatı tamamlamadığı ve yapı ruhsatı almadan inşaata başladığı, herhangi bir dayanağı olmadığı halde dolgu alanı metrekaresinin ihaleden sonra kiracı lehine arttırıldığı, yaptırılan düğün salonunda imar emsaline uyulmadığı ve emsal hesabına dahil edilmeyen alanların emsal hesabına konu alan haline getirildiği görülmüştür.” tespitine yer verdi. Sayıştay verilmesi gereken idari para cezalarının da verilmediğini belirledi.
Yine Sayıştay, Ortahisar dolgu alanında da yapılan yanlışları tespit etti. Sayıştaydan yapılan açıklamada, “Ortahisar sahil dolgu alanında emsal hesabına dahil edilmeyen alanların emsal hesabına konu alan haline getirilmesi suretiyle bu alanda ticari faaliyet yürütüldüğü ve yapı ruhsatına aykırı yapılar yapıldığı görülmüştür.” denildi.
Yine Sayıştay, ihale kapsamında yapılması gereken mal alımlarının istisna kapsamında temin edildiğini belirleyerek çiçek alımlarını örnek gösterdi.
Sayıştay, yapım işlerinde zorunlu olmayan proje değişikliklerinin yapıldığını ve önceden öngörülebilecek iş artışlarının yapıldığını da tespit etti. Otogarda gerçekleştirilen çalışmalara işaret eden Sayıştay, “Otogar işinde çatı kaplaması malzeme temininde yaşanan gecikme nedeniyle projenin değiştirildiği, kullanılan mobilyaların, döşeme kaplamalarının zorunlu bir neden olmaksızın değiştirildiği tespit edilmiştir. Yine aynı işte bütün peyzaj imalatlarının bölge iklim şartları nedeniyle tamamen değiştirildiği, ip sistemlerinin ana merkezle uyumlu olmaması nedeniyle değiştirildiği ve iş artışına gidildiği tespit edilmiştir. Bu hususların yani bölge iklim şartlarının ve sistem uyumsuzluğunun önceden öngörülebileceği aşikardır.
Kamu idaresi cevabında özetle; çatı kaplama değişikliğini pandemiye bağlamıştır. Pandemiden iki yıl sonra hala pandeminin öngörülemez olduğunu iddia etmek mümkün değildir. Kent mobilyaları değişikliklerini kent estetiği, insan sirkülasyonu gibi gerekçelerle açıklamışlardır. Bu hususun da herhangi bir objektif niteliğinin olmadığı değerlendirilmektedir. Peyzaj değişikliklerini coğrafya ile açıklamışlardır. Coğrafyanın önceden öngörülememiş olması iddiası her türlü izahtan varestedir. IP sistemleri değişikliklerinin gerekçesinin ise sürekli gelişen teknoloji olduğunu ifade etmişlerdir.” ifadelerine yer verdi.
Trabzon Büyükşehir Belediyesinin ihale edilen bazı yapım işlerinde sözleşmesinde olmayan ve sonradan ihtiyaç duyulan yeni işler için ilgili işte kullanılacak işçilik ve malzeme miktarlarını belirtir nitelikte herhangi bir analiz yapılmadan, sadece işin adının tanımlanması suretiyle piyasadan fiyat alarak sürecin yürütüldüğünü de tespit etti.
Taşınmaz kira sözleşmelerinin sürelerinin sonunda yeniden ihale yapılmadığı da Sayıştay tarafından belirlendi. Sayıştay, “Belediyenin mülkiyetinde bulunan taşınmazların kiraya verilmesine ilişkin sözleşmelerin sürelerinin sonunda yeniden ihale yapılmadığı, sözleşme hükümleri çerçevesinde kira artışı yapılmak suretiyle kira sürelerinin uzatıldığı; çatılı işyerlerinden 10 yıldan fazla süresi uzatılan sözleşmelerin bulunduğu, bu suretle mevcut kiracılar lehine haksız rekabete yol açıldığı görülmüştür.” bulgusuna yer verdi.
Trabzon Büyükşehir Belediyesinin, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda belirtilen oranda engelli personel istihdam edilmediği de belirlendi. Sayıştay tarafından memur ve sözleşmeli kadrolarında istihdam edilen toplam 1050 personel olduğu, memur ve sözleşmeli olarak çalışan 1050 personelin %3 oranına tekabül eden toplam 32 engelli memur istihdam edilmesi gerekirken 20 engelli memur istihdam edildiği tespit edildi.
Büyükşehir Belediyesinin mülkiyetinde bulunan bazı taşınmazların ihale edilmeksizin ecrimisil bedeli tahsili suretiyle kullandırıldığı ve tahliyesi için herhangi bir girişimde bulunulmadığı tespit edildi.
Sayıştay, taksi, dolmuş ve minibüs plakalarının İl Trafik Komisyonu’nun kararı ile süre belirtilmeden verildiği de belirlendi. Sayıştaydan yapılan uyarıda, “İlgili plaka ve hatların süresi ve şartları belirtilerek Belediye Kanunu'na uygun olarak ihale yoluyla verilmesi gerekmektedir.” denildi.
Sayıştay tarafından Ganita-Faroz Arası Sahil Bandı Düzenlemesi işine ait uygulama projesinin, esaslı hatalar içermesine rağmen idare tarafından kabul edildiği de tespit edildi.
Sayıştay bulgusunda Trabzon-Ortahisar İlçesi Ganita-Faroz Arası Sahil Bandı Düzenlemesi işine ait uygulama projesi ve yaklaşık maliyet hazırlama işinin, 18.09.2020 tarihinde pazarlık usulüyle ihale edildiği, projenin hata, noksan ve kusur içermesi ve ayrıca ihtiyaç analizinin tam ve doğru bir şekilde yapılmaması nedeniyle 82 tane proje değişikliği yapıldığı tespit etti.
Proje değişikliklerine de yer veren Sayıştay, “Bahsi geçen proje değişikliklerinin bazılarının ise; deniz kenarında yapılması planlanan restoran binasının yerine sığmaması ve deniz içine taşması, proje kapsamında yapılması planlanan 2 adet “denize inen teras” ve 3 adet “denize uzanan teras” imalatlarının amacına uygun olarak deniz içine ulaşmaması, karayolunun üstünden geçmesi planlanan bisiklet köprüsünün verilebilecek en fazla eğimle dahi alttaki karayolu gabarisinin düşük kalmasına neden olması nedeniyle iptal edilmesi, proje kapsamında yapılacak kafe imalatının zemin doğal kotlarına uymaması, yürüyüş yollarının ve modüler oturma birimlerinin bazılarının ağaçlara veya eğimli arazilere denk gelmesi, proje kapsamında yapılacak olan “sonsuzluk penceresi” imalatının projede belirtilen alana sığmaması gibi hizmet alımı kapsamında hazırlattırılan projenin esaslı hatalar içermesi nedeniyle yapıldığı görülmüştür. Nitekim sözleşme bedeli 47.447.000 TL olan ihalede, proje değişiklikleri sonucu yaklaşık olarak 32,1 milyon TL tutarında iş artışına ve 27,5 milyon TL tutarında iş azalışına gidilmiştir.” ifadelerini kullandı.
Ortahisar İlçesi Ganita-Faroz Arası Sahil Bandı Düzenlemesi işine iş artışıyla dahil edilen imalatın hiç kullanılmadığı ve depoya kaldırıldığı da görüldü. Sayıştay, “Trabzon-Ortahisar İlçesi Ganita-Faroz Arası Sahil Bandı Düzenlemesi İşine iş artışıyla dahil edilen ve fiyat farkıyla beraber yaklaşık 780.000 TL+KDV ödenen bir imalatın hiç kullanılmadığı ve depoya kaldırıldığı tespit edilmiştir.” Bulgusunu açıkladı.
Yine Sayıştay, Trabzon Büyükşehir Belediyesinin park bahçe bakım ve onarım işi yaptırılması suretiyle personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı yaptığını belirledi. Sayıştay, park ve bahçelerin bakım ve onarımı niteliğindeki işlerin idarenin kendi personeli eliyle yürütülmesi gerektiği konusunda Büyükşehir Belediyesini uyardı.
Sayıştay, Trabzon Büyükşehir Belediyesinin gelirleri arasında sayılan vergilerden ödeme süresi geçmiş olanların takibinde izlenmesi gereken haciz süreçlerinin yerine getirilmediği de saptadı.
Sayıştay, bazı yapım işlerinde tarifeye uygun ödeme yapılmadığını da belirledi. Sayıştay, “İhale edilen bazı yapım işlerinde lama ve profil demirlerden çeşitli demir işleri yapılması ve yerine konulması, işlenerek dekore edilmiş her çeşit demirden parmaklık, korkuluk vb. dekoratif (perforje) imalat yapılması ve yerine konulması, kablo tava sistemleri gibi imalatların ödemeye esas ölçümlerinin ilgili işlerin birim fiyat tariflerine uygun olarak yapılmadığı görülmüştür.” tespitinde bulundu. Bazı tartım gereken işlerde tartım yapılmadan ödemelerin gerçekleştiğini belirleyen Sayıştay, Trabzon Büyükşehir Belediyesini uyardı.
Maçka Altındere Vadisinde üçüncü bir şahsa kiralanan taşınmaza yapı ruhsatı olmadığı gerekçesiyle Büyükşehir Belediyesi Zabıta Dairesi Başkanlığı tarafından işyeri çalışma ruhsatı verilmediği, ilgili taşınmazın yapı ruhsatı olmadan yapılması nedeniyle de ilgili tesislerin Maçka Belediyesi tarafından mühürlendiği de tespit edildi. Kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesi ve kullanılması açısından idarenin sorunu çözmesi gerektiği kaydedildi.
HABER: GÜNE BAKIŞ