OKTAY CANDEMİR
VALİ TESBİHİ
Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu ile ilgili yazdığım her yazı mahkemelik oluyor. Bir keresinde ona “badem bıyık” dediğim için, bir keresinde de “Vali-z” diye yazdığım için benden şikayetçi olmuş; ama mahkeme 'Teşbihte hata olmaz' diyerek beni suçsuz bulduğundan beraat etmiştim...
Ama Zorluoğlu, tesbihte hata yapmış!
Şimdi bu yazıyı yazdım diye muhtemelen yine şikayetçi olacak, ama yaptıklarıyla adeta zorla malzeme veriyor. Yazmayayım diyorum ama böyle de olmuyor! Şu olaya bakın, gel de yazma… Yazmayalım da, millet bize “Niye yazmıyorsun?” mu desin?
Geçtiğimiz günlerde yayınlanan Sayıştay raporlarına göre Van’ın eski vali-kayyumu, Trabzon’un eski Büyükşehir Belediye Başkanı ve şimdi Diyarbakır Valisi olan Murat Zorluoğlu, kamu zararı raporlarında “Hediyelik tespih alımına” 113 bin 875 TL ödemiş ve bu parayı Trabzon Büyükşehir Belediyesi’ne fatura ettirmiş. Sayıştay bunu tespit etmiş ve raporlarına yazmış ama bizim derdimiz tespit değil, tespih!
99’dan hesaplarsak, tespihin her tanesinin fiyatı bin TL’yi geçiyor. Zorluoğlu’nun tespihi bir emekçinin 7 asgari ücretine denk geliyor. Yani, kot taşlama işinde çalışan bir emekçi bu parayı 7 ayda, Soma madeninde çalışan bir işçi ise bu parayı 4 ayda kazanabiliyor.
Binaenaleyh, öküzün altında buzağı aramanın manası yoktur ama insan düşünmeden de edemiyor. Bir belediye tespihi ne yapar ki? Türkiye’nin en pahalı tespihi, 1000 ayar gümüş kazaz püsküllü gerçek damla kehribar tespihin fiyatı 8 bin TL iken, Zorluoğlu nasıl oluyor da 113 bin TL’lik tespih alabiliyor ve bunu da belediye giderlerine faturalandırıyor? Zorluoğlu'na bu tesbihi her kim satmışsa, resmen kazıklamış.
Neticede tespih sabır ve hoşgörüyü geliştiriyorsa, en çok Zorluoğlu’nun buna ihtiyacı var. Bilakis, Van’da tanıdığımız Zorluoğlu öyle sabırlı ve hoşgörülü biri değildi. 113 bin TL’lik tespih onun bu yönünü geliştirmişse biz razıyız!
Yaptığı olumsuz işlerden ötürü fazla stres yapmış ise tespih yardımcı olmuş olabilir. Neticede kamu görevi yürüten birisi ve zor-lu işler yapıyor, onu da anlamak lazım!
Öyle de, Zorluoğlu her namazdan sonra tespihiyle 33 kez “Subhanallah”, 33 kez “Elhamdülillah” ve 33 kez “Allahu Ekber” diyebilir; lakin elindeki tespih 113 bin TL ise nasıl olacak bu iş? Burada işlenen sevap mı büyük, işlenen günah mı? Bir alime sormak lazım!
Ha, şu da var: Zorluoğlu bu tespihi ibadet için almamış olabilir. Belki de Kurtlar Vadisi misali racon için almış olabilir; kendisi o özelliklere haiz biri zaten. Tabi her tespih sallayan mafya olsaydı, bütün imamlar mafya babası olurdu.
Zorluoğlu, bu tespihle literatürümüze yeni bir şey katmış oldu. Vali kebabı, vali tatlısından sonra nur topu gibi bir “vali tespihimiz” de olmuş oldu. Saddam’ın çakmağı oluyor da, vali tespihi niye olmasın! Trabzon Büyükşehir Belediyesine önerim; logosunu tesbih olarak değiştirmesidir.
Ah Zorluoğlu, Vah Zorluoğlu... Bu kadar okudun ettin, elin kalem tutsun istedik ama senin elin tesbih tuttu: “Şam’a vali olacağına, Trakya’ya muhtar olsaydın keşke!”