OKTAY CANDEMİR
31 Mart seçimlerinde DEM’li Büyükşehir adayları Abdullah Zeydan ve Neslihan Şedal’a karşı farklı biçimlerde kaybeden, ama seçimden hemen sonra mazbatanın kendisine verilmesi için neredeyse Uganda Cumhurbaşkanı’nı arayarak yardım istemeyi düşünen AKP’li Abdullahat Arvas, 10 ay sonra yeniden sahneye çıktı. Ne yaptı, ne etti, sonunda kendine oturacak bir koltuk buldu. Muhtemelen, 10 aydır Belediyeye kayyum atanmayı bekliyordu. Ümidi kesmiş olmalıki, AKP teşkilatında görev almaya karar verdi.
Ne yapsın? Kayhan Türkmenoğlu Çaldıran’da, Burhan Kayatürk Gürpınar’da petrol bulmuşken ve hele hele Türkmenoğlu, “Van’ı doğunun parlayan yıldızı yapacağız” demişken, boş mu duracaktı?
Onun da Van halkı için bir şeyler yapması gerekiyordu! O da elini taşın altına sokarak İl Başkanı oldu. Büyükşehir Belediyesini Zeydan’dan çalmak istemiş ama başaramamıştı. Huylu huyundan vazgeçmez misali, bu defa da resmi olmayan sonuçlara göre Emre Güray’dan İl Başkanlığını çalmayı başardı. Resmen, AKP’ye Van’da kayyum olarak atandı diyebiliriz. Emre Güray da şu anda “Gitti bizim lahmacun fırını” diye dizini dövüyordur.
Bunlar için fark etmez, bedava olsun yeter. Aydın Dağları Kaynak Suları Borudan Geçirerek Bol Su İçirme Derneği’ne başkan olarak çağırsalar, yok demez, Şener Şen gibi koşarak giderler!
Trump’ın tam da resmen göreve başladığı 20 Ocak’ta İl Başkanı olarak duyurulması tesadüf değil. Çok büyük düşünüyorlar!
Sahi ya, Arvas; 2 Nisan mazbata protestolarından sonra ortadan kaybolmadı mı, bütün Van toplumu tarafından afaroz edilmedi mi? Normal şartlarda insan bu yaşananlardan sonra sokağa çıkamaz, ama Arvas İl Başkanı oluyor. Ne diyecek acaba? “O zaman hakkımı yediler” mi diyecek, gerçekten merak ediyorum.
Evet, duyduk duymadık demeyin. Abdullahat Arvas, AKP İl Başkanı oldu. Siyasi hayatı başarısızlıklarla dolu olan, DEM’e karşı 3 seçim kaybetmiş, belediye başkanlığı adaylığını eline yüzüne bulaştırmış Arvas, “Haydi Bismillah!” diyerek yeni bir başlangıç yapıyor. Arvas’ı Van’a İl Başkanı yapmak demek; “Ben bütün seçimleri kaybetmek istiyorum” demek… Benim gibi düşünenler açısından mahzuru yok, “Allah daha fazlasını versin” diyebiliriz! İsterim ki, tüm teşkilat Abdullahat Arvas gibilerle dolsun, gönüller bayram olsun!
Halbuki, getir Burhan Yenigün'ü, Van'da yeni bir gün başlasın değil mi! O da çok başarılıydı. Vanspor'u 5. lige çıkarma projesinden tutun, AB 'den gelen heyetlere, 'Biz gavur parası yemeyiz' diyecek kadar ulvi bir yüreğe sahip Burhan Yenigün'e bu kentin ihtiyacı var!... Hakkını yediler adamın!... 'Mecbursız, dinleyacaxsız' diyen İrfan Kartal'da olabilir.
Hayır, benim anlamadığım AKP’de 20 yıldır niye hep bunlar var? Ya Türkmenoğlu’sun, ya Soğanda’sın… Kıvırcık Ali’nin sözleri tam da bunlar için yazılmış: Gah ordasın, gah buradasın/ Sonu gelmez bir yoldasın/ Yüzün gülmez, ne haldasın/ Derdin nedir, söyle gardaş!
Sen gel, o kadar seçimi kaybet ama kaybedenlerle yola devam et… Reis de çok vefalıymış, canım; tuttu mu bırakmıyor!
Size bir şey söyleyeceğim ama aramızda kalsın: Bunların ayağının bastığı yerde ot bitmez. Bunların doğduğu yerde güneş tutulur, kırkında dere kurur, harman tutuşur, köyü sel alır.
Yıllar sonra anladım, çocukken gittiğimiz camilerde ayakkabılarımızı kimin çaldığını!... Günümüzde başımıza siyasi dinci kim kesilmişse, bilin ki, o gün ayakkabılarımızı da, caminin halılarını da bunlar çalıyordu.
Bunlar, “görevi kötüye kullanmak” suçundan Van halkının yüreğinde mahkum olmuş kişilerdir.
Bir gözleri Ankara’daki işte, bir gözleri buradaki oynaşta, İŞ-KUR’a girecek işçi listesinde, bir gözleri ihalede, bir gözleri koltukta olan bu adamlar sadece işlerine bakar, asla Van’a bakmazlar. Memlekete bir hayırları dokunmadı, dokunmayacak. Haliyle, insanın Zeki-Metin filminde olduğu gibi, “Nereye bakıyor bu adamlar?” diye sorası geliyor.
