Gazeteci Emrullah Erdinç, savcı tarafından makam odasında kaydedilen ve kendini eski İçişleri Bakanlığı müsteşarı olarak tanıtan Mustafa Kemal Zengin'in, soruşturmayı yürüten savcıyı tehdit ettiği anları Youtube kanalında yayınladı.
Çetenin, hastanelerdeki yoğun bakım ünitelerine günlük 8 bin TL karşılığında yerleştiği ve 12 bebeğin ölümüne neden olduğu iddia ediliyor.
Yenidoğan yoğun bakım ünitelerine yönelik çetenin faaliyetleri, yeni doğum yapan bir annenin şikayetiyle ortaya çıktı. Aralarında doktorlar ve hemşirelerin de bulunduğu bu çetenin, hastanelerdeki yoğun bakım yataklarını istismar ederek maddi kazanç sağladığı öne sürülüyor.
Savcıya makamında tehdit
Gazeteci Emrullah Erdinç, Zengin'in savcıya yönelik tehdit içerikli sözlerini içeren görüntüleri paylaştı. Zengin "Bunlar mermiye kafa atan insanlar. Yurt dışına, Papa'ya suikast yapan tipler" ifadelerini kullandı.
Zengin, savcıyı tehdit ederken, "Sadece seni koruyarak olmaz, markete giden eşini, camiye giden babanı, çocuklarını da korumak lazım" dedi.
Mustafa Kemal Zengin, çete üyelerinin "mesajını" savcıya ilettiğini öne sürerek "Senin attığın adımdan, WhatsApp'ından, durumundan, ailenden her şeyden haberleri var" dedi.
Savcının "Bunu nasıl yapıyorlar peki, kim bunlar, ben bunu anlayamıyorum?" sorusu üzerine, "Devletin içinde, devletin kullandığı adamlar" yanıtını verdi. "Aktif istihbaratçılar mı?" sorusunun yöneltilmesi üzerine ise Zengin "İçinde olanlar da var" ifadesini kullandı.
'İdealist olabilirsin, bunların sokakta mermiye kafa atan adamları var...'
Savcıdan kendisiyle fotoğraf çekmesini ve paylaşmasını isteyen Zengin, "Ben senden bir şey rica edeceğim, benimle bir resim çektireceksin, 'misafirim geldi' diye sayfanda yayınlayacaksın, sana Allah'ın bir kulu dokunamaz. Gittiğin poligona, giriş çıkış saatlerine kadar takip eden... Ben şunu söylüyorum, kimse bir şey dokunamaz. Sana dokunurlarsa bana dokunmuş olurlar" diye konuştu.
Çetenin savcının ailesinden birine zarar vermek istediğini söyleyen Mustafa Kemal Zengin, "Olay daha da farklı, yurt dışında suikast yapan timler... Kızını, eşini, annesini, babasını, kız kardeşini... Burada mevzu direkt savcı beye değil. Savcı beye acı verdirme derdindeler ve kötü bir şekilde acı verdirme. Kardeşim idealist olabilirsin. Kaba tabirle söyleyeyim, bunların sokakta mermiye kafa atan 500 tane adamları var. Bunları söylerken amacım sizi korkutmak değil sadece şunu söylüyorum, bak onların takıldığı nokta ne biliyor musun, burada iddianame hazırlandıktan sonra kırılan bir kalem var" dedi.
'Bunlar, MHP'nin zamanındaki devletin kullandığı adamlar'
Savcıyı tehdit edenlerin geçmişte Papa'ya suikast girişiminde bulunduğunu iddia eden Zengin, şöyle devam etti:
"Ben onları tanıdığımdan dolayı diyorum, bunlar ki Türkiye'nin bir numaralı gazetecisine suikast yapan, dünyanın bir numaralı adamına suikast yapan timse... Bunlar Papa'ya suikast girişimi yapan ekip. Bunlar normal insanlar değil. Bunlar zamanında, MHP'nin zamanındaki devletin kullandığı adamlar. Tetikçileri vesaireleri. Bu adamlara daha sonra il başkanlığı yaptırdılar.
Söylediğim kişi, içeriye aldırdığın kişinin eniştesi olan daha doğrusu ablasıyla evli olan Yavuz'un abisi Baki bey, tehlikeli bir tiptir. Vururlar, gitmezler de kalırlar orada, 14-15 yaşında bir çocuğu bırakırlar. Mevzu senle ilgili değil senin ailene, sevdiklerine zarar verdikleri zaman... Bunlarda insaf, merhamet diye bir şey yok."
Papa II. John Paul, 13 Mayıs 1981'de Mehmet Ali Ağca'nın düzenlediği silahlı saldırıdan yaralı olarak kurtulmuştu.
'Senin savcı olman önemli değil'
Savcının "Türkiye'de bu riske girebilecek nasıl bir ekip var? Bir savcının ailesine bunu yapıp devletin üstüne gitmeyeceğini mi düşünüyorlar?" sorusu üzerine Zengin şu yanıtı verdi:
"Senin savcı olman önemli değil. Mevki, makam hiç önemli değil. Onlar 'madem bizim kim olduğumuzu biliyor' diyor... Normal bir insan olsa alırsın konuşursun. Bunlar bir telefonla sokağa 500 tane adam yığan tipler. Yazışmana kadar takip ediyorlar.
Bunların ne söylediğini söyleyeyim mi? 'Nasılsa Büyükçekmece'de ağır ceza yok. Savcı hazırlayacak, dosyayı gönderecek, Bakırköy'e gelecek. Biz Bakırköy'de işi hallederiz' diyorlar. Devreye Çakıcı'yı soktuklarında veya örnek veriyorum Saralları, Şahinleri soktuklarında gelen önemli değil. Gelen bir maşa, tetikçi. Onu gönderen önemli. Bunlarda eleman bitmez."
'Şüphelileri bırak' dedi
Savcıdan şüphelileri serbest bırakmasını isteyen Zengin, "Gittiğin poligonlar, giriş çıkış saatin, yanındaki güvenliğin artırılması, ailen, ailenin kiminle konuştuğu... Mevzu burada farklı bir şey. Psikolojik savaştan ziyade kasıtlı olarak zarar verme mevzusu. Karşındaki adil bir insan değil. Ben gider bildiğim biriyle hesaplaşırım. Ama bilmediğim birileri, birilerini gönderiyorsa hangi birini alabilirsin? Hanımı bakkala giderken mi, babası camiye giderken mi, kardeşi mi... Neyin tedbirini alacaksın? Karşındakinin kim olduğunu bilmiyorsun ki. İstediğin kadar erken çıkar, sal gitsin. Sal içeridekini, hemen defettir. Bunlar normal birileri değil" dedi.
Erdinç: Savcıya suikast için tetikçi belirlenmiş
Gazeteci Emrullah Erdinç, savcıya ilk tehdidin 30 Ağustos'ta geldiğini, önlem alınması için durumu başsavcıya aktardığını söyledi.
Zengin'in müsteşar olduğu ifadesinin doğru olmadığını belirten Erdinç şu bilgileri aktardı:
"Teknik takipte Mustafa Zengin'in telefonunun dinlenilmesi çerçevesinde talimatı kimlerden aldığı, kimin suikast düzenleyeceği... Bakın burası çok önemli, savcıya suikast düzenleyecek tetikçi iddialara göre belirlenmiş, tetikçiye silah da gelmiş.
Teknik takipler yapıldıktan sonra düğmeye basıldı ve 9 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında Zengin'in tetikçi olarak adını söylediği kişi de yakalandı. Kişinin evinde yapılan aramalarda bir suikast silahı ele geçti."
'Savcının ve ailesinin bilgilerini veren kamu görevlileri gözaltında'
Savcının ve ailesinin bilgilerinin kamu görevlileri tarafından çeteye sızdırıldığını ifade eden Erdinç şunları da aktardı:
"Operasyonu jandarma yapıyor çünkü bu operasyonun içerisinde başka kamu görevlileri de var. Savcının evinin adresi, aile bilgileri, annesinin babasının bilgileri, babasının gittiği caminin bilgisine kadar hepsinin bazı kamu görevlileri tarafından bu çeteye verildiği ortaya çıktı. Jandarma timleri bu sabah 9 adrese baskın düzenledi ve bu isimleri gözaltına aldı. Dosyadaki 4 kamu görevlisinin 3'ü gözaltında."