OKTAY CANDEMİR
Sayıştay’ın 2017 ve 2018 yıllarına ait Van Büyükşehir Belediyesi raporlarında, belediyenin gelir takiplerini ve mali tablo düzenlemelerini mevzuata uygun şekilde gerçekleştirmediği tespit edildi.. Raporda öne çıkan bazı bulgular şunlar:
*Mali Yönetim Sorunları: Taşınmaz yönetimi, sosyal yardımlar ve mal hizmet alımlarında mevzuata uyulmaması.
*İhale Usulsüzlükleri: Mal ve hizmet alımlarının yasa dışı şekilde parçalara bölünmesi ve usulsüz ihale yöntemleriyle gerçekleştirilmesi.
*Kaynak İsrafı ve Haksız Kazanç: Yol yapım ihalelerinde firmalara hak ettiklerinden fazla ödeme yapılması ve kamu kaynaklarının verimli kullanılmaması.
*Rüşvet İddiaları: Ses kayıtlarıyla ortaya çıkan yolsuzluk iddiaları.
***
Sayıştay’ın 2023 Trabzon Büyükşehir Belediyesi raporunda, Van Belediyesi’nde tespit edilen sorunlara benzer bulgular ortaya konuldu:
*İhalelerde Usulsüzlük: Araç kiralama ve mal alım ihalelerinin doğrudan temin yöntemiyle parçalara bölünmesi ve rekabeti engelleyici şartların eklenmesi.
*Teknik Şartnamelere Uyumsuzluk: Doğrudan teminle alınan malların (kömür, termos, kıyafet vb.) teknik özelliklere uygun olmamasına rağmen kabul edilmesi.
*Dolgu Sahalarındaki Yanlışlar: Arsin ve Ortahisar dolgu alanlarında ruhsatsız yapılaşma, mevzuata aykırı imar uygulamaları ve idari para cezalarının uygulanmaması.
*Projelerde Keyfi Değişiklikler: Trabzon otogarında gerekli olmayan değişiklikler yapılarak kamu zararına yol açılması.
2017-2018 yılında Van'da kayyum olarak belediyeyi yöneten Zorluoğlu, 2019-2024 yılları arasında da Trabzon Belediye Başkanlığı yaptı ve Sayıştay raporlarında belirtilen bu uygulamalara imza attı.
***
Sayıştay raporları ile ortaya çıkan bulgular, kayyum politikalarının ciddi yapısal sorunlar barındırdığını gösteriyor. Özellikle Van Büyükşehir Belediyesinde tespit edilen usülsüzlükler, kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanımı yerine, kamuyu zarara uğratarak, yerel demokrasiye de büyük zararlar verdi.
Hali hazırda Diyarbakır Valisi olan Murat Zorluoğlu, Van kayyumu iken Sayıştay raporlarında kamuyu zararı uğrattığı ortaya çıkmasına rağmen 'Kayyum iken yaptığı başarılı hizmetler!' nedeniyle ödüllendirilerek, AKP'den Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı yapıldı. Van'da kayyum olmanın kendisine tanıdığı imtiyaz ve oradan edindiği alışkanlıklarla benzer uygulamalara Trabzon'da da devam edince Trabzon halkının 'Başımızda kayyum istemiyoruz!' (Trabzon halkı onu atanmış kayyum olarak görüyordu) tepkisiyle gönderdiği Murat Zorluoğlu; şu anda Diyarbakır Valisi ve belki de yeniden kayyum olarak atanmayı bekliyor.
Zorluoğlu aslında kayyum politikasının özetidir ve bu anlayışın ne kadar zararlı olduğunun resmidir. Kayyum politikalarının başarısızlığı Zorluoğlu'nun şahsında vücut buldu ve netice itibariyle büyük zararlar verdi. Zorluoğlu, neden kayyum politikasına son verilmesi gerektiğini de bize en iyi açıklayan örneklerden biridir. Neticede belediye bütçesinden 113 bin TL'lik tespih almış birinden söz ediyoruz ve kayyum sistemi sürdükçe Zorluoğlu, başımızda tespih sallamaya devam edecektir.
Kayyum yönetimleri demokrasinin kansere yakalanmasıdır. Öyle görünüyor ki; Türkiye, kayyum kanserine yakalanmıştır ve acilen kemoterapiye girmesi gerekiyor. Kayyum kanseri an itibariyle Türkiye'de 3. Evreye geçti ve eğer 4. Evreye geçerse bu demokrasinin sonu olacaktır.