OKTAY CANDEMİR
Üç tarafı denizlerle çevrili yurdumun tam ortasında, münevver kimliğiyle bilinen İç Anadolu bölgemiz, ilk seçildiğinde Biden’a Bidon diyordu. Trump’a da Trump diyorlar! Onu protesto etmek için turp yiyen İç Anadolu irfanını unutmadık tabii!
Maykıl diye yazılan, Mihayel Ceksın diye okunan Michael Jackson’un yanı sıra, ‘rahmetli Başkan’ Mihail Gorbaçov’a Mikail Gorbaçov demişliğimiz dahi vardır.
Üsame Bin Ladin’in ismini telaffuz edene kadar neler çekti bu millet. Bizim orada, ‘Hüsameddin’ê qurê Bin Laden diyenler, sizi de unutmayacağız!
Civan Haco’ya Kevin Hako diyenler oldu.
Bruce Lee çok çekti bizden. Tüm dünyaya nam ve korku salmış koskoca Bruce Lee, bizde uzun yıllar Brucella diye anıldı. Hatta onun çocukken Brusella hastalığına yakalandığını ve bu yüzden isminin Brusella olduğunu anlatanlar vardı.
Hollandalı futbolcu Dirk Kuyt, üç yıl Türkiye’de top oynadı ama en değme spikeri, yorumcusu dahi ismini çözemedi. Kayt, Kuyt, Keyt derken herif futbolu bıraktı, ülkesine döndü.
Sadece yabancı isimlerle sorunumuz olsa iyi… Cüneyt Arkın’a 80’lerde Cüneyt Tarkın , Kemal Sunal'a, Kemal Sunay diyenlere selam olsun!
Kolay değil tabii, neyse, milletçe, milli birlik ve beraberliğimi pekiştirerek bu sorunun üstesinden geldik, geleceğiz.
Yurdum insanı bu konularda oldukça yaratıcı taraflara da sahiptir. Bodrum’da vaktiyle çalıştığım lokantanın sahibi, yaptığım ilk hatamda, ‘Ne yapıyorsun Hüsnü 'Mübarek'?’ diyerek, haşlamıştı beni.
Bunları neden yazıyo rum ? Çünkü yine böyle bir sorunla karşı karşıyayız. Bir aydır, bu adamın adının nasıl telaffuz edileceğini anlamaya çalışıyoruz. Kolani diye başladı, Golani oldu ve sonunda Colani’de karar kılındı. Geçenlerde bir arkadaşımız, aslında Solani olduğunu iddia etti de, zor bela ikna ettik. Allahtan, Sorani ya da Gorani demedi, zor atlattık.
Ne yapacağını bilemez halde, sağına soluna bakınan, duruşundan ve konuşmasından anladığımız kadarıyla herhangi bir müspet potansiyeli bulunmayan, entelektüel bir altyapısı olmayan, devlet başkanı gibi değil de amatör balıkçılar derneği başkanı ya da bir mafya filminde mafya babasının koruması gibi duran Colani’nin isminin, konjonktüre göre şekil alabileceğini düşünüyorum.
Muhtemelen ABD ile anlaştığı için şimdilik Colani oldu ama yarın İsrail ile anlaşırsa Golani, Rusya ile anlaşırsa Golanov deriz. Ben kendimce bir isim buldum ve ona Gulyabani diyorum.
Eğer Kürtlerle anlaşır ve Kürtlerin tüm haklarına riayet ederse, biz Kürtler ona Kolani deriz. Kolan, Kürtçede sokak demek. Sokaktan gelen anlamında kullanabileceğimiz bir isim.
Yok, eğer tersini yapar da Kürtlerle savaşmaya kalkışırsa, o zaman Garani (sığır sürüsü) deriz. Kürtler alternatifsiz değildir; binaenaleyh, Kürtler eski Kürtler de değildir.
25’i geçti, kaldı 75 ama bu yüzyıl bizim yüzyılımız olacak demişiz bi kere, bırakır mıyız öyle Kolaniye, Colaniye, Golaniye!
2025 yılı tüm dünya halklarına barış ve özgürlük getirsin. Yeni yılınız kutlu olsun. Sağlıcakla kalın.
