Zelal Sahidenur SARİ


VAN - DEM Partili Gülistan Sönük, 31 Mart yerel seçimlerinde yüzde 64.5 oy oranı ile en yüksek oyu alarak belediye eşbaşkanı oldu. Mardin Büyükşehir ve Halfeti Belediyeleri ile birlikte Batman Belediyesi'ne de 4 Kasım'da üçüncü kez kayyım atandı.

Gülistan Sönük, yedi aylık belediye başkanlığı sürecindeki çalışmalarını ve kayyım sürecinde yaşananları Artı Gerçek'e anlattı.

 

'BATMAN'DA KAYYIMA KARŞI ÖRGÜTLENME SEFERBERLİĞİ BAŞLADI'

Kayyım atanmasının ardından kentte günlerce süren protestolara değinen Gülistan Sönük, "Muazzam bir dirençle karşılaştı kayyım atayanlar. Kendileri de bu direnişi beklemiyordu. Halkın bir sahiplenmesi oldu dedi. Sönük, şöyle devam etti:

"Şu an direniş başka bir boyutuyla devam ediyor. Çünkü biz kayyım atamalarını Kürt sorunundan bağımsız ele almıyoruz. Kayyım atamalarını derinleşen tecritten bağımsız ele almıyoruz. Dolayısıyla kayyım atamalarının son bulması ve kayyımların boşa çıkarılması gerekiyorsa başta Kürt sorununun çözümü ve tecridin sonlandırılması gerekiyor. Bunu da ancak örgütlenerek ve mücadele ederek yapabileceğimizi düşünüyoruz. Bu temelde Batman'da şimdi bir örgütlenme seferberliği başlatılmış durumda. Bütün arkadaşlarımız bu çalışmanın içerisinde yer alıyor."

 

'KAYYIM KADINI VE KÜRTÇEYİ SİLDİ'

Kayyımın ilk olarak çok dilli belediyecilik anlayışı ve kadın çalışmalarını hedef aldığına dikkat çeken Sönük, "Kayyım kendi pratiklerini yine devreye soktu, eski pratiklerini sürdürüyor. Yaklaşık 46 çalışan hakkında soruşturma açtılar. Bunlardan beş kişiyi işten çıkardılar. Astığımız Kürtçe ve kadın tabelaları indirildi. Açtığımız Kürtçe ve çok dilli kreşimiz kapatıldı. Yine bunun yanında resmi siteden Kürt dili kaldırılıp sadece tek dil yapıldı. Bununla birlikte yedi aylık süre boyunca yaptığımız bütün çalışmalarımız kendileri tarafından durduruldu ve kendi ideolojik bakış açılarıyla bunları yapmaya çalışıyorlar. Sosyal medya hesaplarından bile bizim yaptığımız çalışmaların hepsi silindi. Aslında Kürt halkının kendi yönetiminin izini silip kendi anlayışlarına, ideolojilerine göre kentler inşa etmeye çalışıyorlar. Ama bunun karşısında Kürtler siyasal süreci çok iyi değerlendiriyor, çok iyi okuyor. Bunun karşısında adım atıyor. Batman’daki çalışmalar da bu yönde” diye konuştu.

 

'DEMOKRATİK YEREL YÖNETİMİN TOHUMLARI 1979'DA EDİP SOLMAZ İLE BATMAN'DA ATILDI'

Batman'ın bilinçli olarak hedef alındığını dile getiren Sönük, şunları söyledi:

"Batman bir işçi kenti aslında. Çok fazla göç alıyor. Petrolün bulunmasıyla çevre illerden insanların göç etmesiyle oluşmuş bir kent, hızla büyüyen bir kent. Edip Solmaz ile birlikte 1979’da demokratik yerel yönetimlerin ilk tohumlarının atıldığı yer. Edip Solmaz 28 gün görevde kaldı ve katledildi bu kontratlar tarafından. Batman'a üç dönemdir kayyım atanıyor ve Batman üç dönemdir aslında ilk hedef. Devlet bu duruma şöyle yaklaşıyor: 'Eğer demokratik yerel yönetimlerin tohumu Batman'da atılmışsa tasviyesi de Batman'da gerçekleşmelidir.' 1979’da Edip Solmaz katledildi, bugün 2024’te seçim süreci boyunca kadın iradesini tanımayan, kadını muhatap almayan, cinsiyetçi söylemlerle karşınızda. Karşılarında daha güçlü ve daha kaliteli bir aday istediklerini söylüyorlardı. Kaliteli ve güçlüden kastları bir erkekti. Bir erkek aday istiyorlardı karşılarında ve bu cinsiyetçi söylemleriyle bütün seçim süreci boyunca bize saldırdılar. Bütün özel savaş politikalarını devreye soktular."

 

BATMAN EN YÜKSEK OY ORANIYLA KADIN ÖZGÜRLÜKÇÜ PARADİGMAYI SEÇTİ'

Batman'da seçimin kadın özgürlükçü paradigma ve erkek egemen paradigma arasında geçtiğini dile getiren Sönük, "Batman bütün özel savaş politikaların devrede olduğu bir kentti. Yine kontralara devletin bütün imkânları ve olanaklarının sağlandığı bir kentti. Yani biz aslında Batman'da, bu tabiri çok kullandık seçim süreci boyunca. Batman’da seçim iki paradigma arasında geçti. Bir kadın özgürlükçü paradigma bir de ‘erkek egemen paradigma arasında. Ve Batman halkı en yüksek oy oranıyla kadın özgürlükçü paradigmayı seçti. Batman’ın böyle bir özgünlüğü var ve tarihinde ilk defa resmi boyutuyla bir kadın yönetimi görüyor. Kadın çalışmalarıyla birlikte, kadınların yönetimlerde yer almasıyla birlikte o feodalitede törpülenmenin yaşanması iktidar için bir tehlikeydi ve Batman hedef oldu" dedi.