“Bizde bir bilgi yok, bilmiyoruz. İmralı muhataptır. Bir süreç başlayacaksa buyurun, İmralı oradadır” diyerek yanıtladı. Koçyiğit ve Temelli, görüşme varsa, bunu Hükümet, İmralı ve Kandil’in teyit edebileceğine vurgu yaptı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Sezai Temelli, Meclis’te sabah kahvaltısında gazetecilerle bir araya geldi. Gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Koçyiğit, gazeteci Amberin Zaman’ın Al-Monitor’de Abdullah Öcalan’ın Kandil’deki PKK yöneticileri ile görüşmesine izin verilerek örgüte “Silahları bırakmayı müzakere etmenin zamanı geldi” dediğine ilişkin iddialara yanıt verdi.
“İmralı muhataptır, oradadır”
DEM Parti Grup Başkanvekilleri, Öcalan’ın Kandil’le görüştürüldüğü ve yeni bir çözüm süreci başladığına yönelik sorulara ilişkin, “Bizde bir bilgi yok, bilmiyoruz” sözleri ile yanıtladı. Soruyu ilk olarak yanıtlayan Temelli, “Telefon trafiği var mı, görüşme başladı mı? Bunlarla ilgili bizde bir bilgi yok. Bizim dışımızdaki gelişmeler üzerine yorum yapmamız doğru değil. Eş Genel Başkanımızın dediği gibi bu konuda İmralı muhataptır. Bir süreç başlayacaksa buyurun İmralı oradadır” dedi.
“DEM Parti sorumluluk almaya hazır, muhataplığa aday”
İkinci adresin Meclis olduğuna vurgu yapan Temelli, DEM Parti’nin bu konuda sorumluluk almaya hazır olduğunu söyledi. Temelli, “Biz de tam bu ortak muhataplığı belirleyecek adresteyiz. Bu sorumluluk üzerinden hareket ediyoruz. Önümüzdeki süreçte gerçekten bir müzakere süreci başlayacaksa DEM Parti sorumluluk almaya hazırdır, Meclis’tedir, o muhataplığa adaydır” diye konuştu.
“Bu Türkiye açısından bir şans”
Koçyiğit ise görüşmeyi teyit edecek olanın hükümet ve İmralı olduğunu söyledi. Öcalan’ın 44 aydır İmralı’da avukat ve ailesi ile görüştürülmediğine dikkat çeken Koçyiğit, şöyle devam etti:
“Görüşme oluyor mu, olmuyor mu? Bilmiyoruz. İmralı’ya heyetler, aile gitseydi bu bilgiyi teyit edebilirdik. Bu bilgiyi teyit edebilecek olan hükümetin kendisidir, diğer muhatabı Kandil’dir, İmralı’dır. Bizim bilebilme koşullarımızın dışında. İmralı’nın kolaylaştırıcı olan rolünün, barışı tesis etmek isteyen çabasının heba edilmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu Türkiye açısından bir şans.”
Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı için araç mı?
İmralı ile yapılan görüşmenin “Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir daha cumhurbaşkanı adayı olabilmesi için aracı olarak kullanılacağı” iddiasına yönelik soruyu Koçyiğit, “Bugünkü iktidarın, faşizmin önündeki en büyük engel kimdir?’ sorusunu tüm kamuoyu sormalı. Biziz. Biz direnmesek, biz bedel ödemesek, biz bütün kritik dönemeçlerde Türkiye lehine, demokrasi lehine, Türkiye’nin bir çıkış rotası olsun diye elimizi taşın altına koymasak bugün nasıl bir Türkiye olurdu? Bugün iktidarın çözülüşü olabilir miydi? Biz meselelere Türkiye halklarının çıkarları temelinde yaklaşıyoruz. Dar parti çıkarlarını gözeten bir yerden siyaset yapmadık” sözleri ile yanıtladı.
Selahattin Demirtaş’ın 8 yıldır cezaevinde yattığına vurgu yapan Temelli ise, “Toplumsal barış ve sivil anayasadan bahsediyoruz; Demirtaş’ın tutsak olduğu bir ülkede gerçekten böyle bir anayasa yapabilir misiniz?” diye sordu.
“İyi niyet mesajlarından çözüm süreci çıkmaz”
Parti yönetiminin her açıklamasında sorunun yüz yıllık sorun olduğunu açıkladığına yönelik bir soruyu yanıtlayan Koçyiğit, “Bir ‘Merhaba’dan ya da pozitif sözlerden çözüm süreci çıkmaz. 40 yılı çatışmalı geçmiş 100 yıllık bir sorundan bahsediyoruz. İyi niyet mesajlarıyla bu iş olmaz. Bu işe soyunmak için cüret etmek, cesaret etmek, adım atmak gerekiyor. Türkiye’nin bir deneyimi var. Ne olması gerektiğini de nasıl olmaması gerektiğini de Türkiye çok iyi biliyor.
Diyalog mesajı verenlere sormak lazım; somut adım atacak mısınız, yol temizliği yapacak mısınız? Bizzat AK Parti temsilcilerine sormak gerekir. Çok büyük çıkarsamalar yapmanın; yeni bir dönem, yeni bir çözüm süreci başladığının emarelerini göremiyoruz” diye konuştu.
“Ortada fol yok, yumurta yok”
Koçyiğit, yeni bir çözüm sürecine yönelik soruları yanıtlarken, en büyük tehlikenin toplumun manipüle edilmesi, olmayan bir şeyi varmış gibi göstermek olduğunu belirterek, “Bu konuda da iktidar çok mahir. Adım atılırsa baş göz üstüne. Biz zaten çözüm için, barış için mücadele ediyoruz. Kendimizi ‘çözüm partisi’ olarak ifade ediyoruz. Bunu kıymetli buluruz. Ama ortada fol yok yumurta yok, buradan çözüm süreci tartışması yürütülmesini de doğru bulmuyoruz” dedi.